Konya Bilim Merkezi İlimge

Kelimelerin Anlamlarına Kim Karar Veriyor?

 Meryem Sena Yılmaz
 4 dk  149

Bugün dünyada konuşulan yedi bin yüz altmış sekiz dil bulunmaktadır. Bu dillerin kaynağı veya nasıl ortaya çıktığı halen bilinememekle birlikte geliştirilen teoriler bazı temel varsayımlara göre dört alt bölüme ayrılabilmektedir:

Bunlardan birincisi ve en yaygın kabul gören "süreklilik teorileri", dilin çok karmaşıklık sergilediği ve onun son haliyle hiçlikten ortaya çıkmasının hayal edilemeyeceği fikrine dayanmaktadır. Bu nedenle ilk kelimeler insanların dil öncesinde geliştirmiş oldukları sistemlerden evrimleşmiş olmalıdır. İkinci grupta yer alan "süreksizlik teorileri" ise tam tersi bir yaklaşımı benimsemekte olup, kelimelerin ilk insanlar arasında diğer yaratıklarla karşılaştırılamayacak benzersiz bir özellik olarak insanın evrimi sırasında oldukça aniden ortaya çıktığını savunmaktadır. Üçüncü gruptaki teoriler dili çoğunlukla doğuştan gelen, büyük ölçüde genetik olarak kodlanmış bir yeti olarak kabul etmektedir. Son grupta yer alan teoriler ise dili esas olarak sosyal etkileşim yoluyla öğrenilen kültürel bir sistem olarak görmektedirler.

Ortaçağ Müslüman âlimleri de dilin kökenine ilişkin teoriler geliştirmişlerdir: Doğalcı görüş olarak adlandırılan birinci teoriye göre kelimelerle, ifade ettikleri şeyler arasında doğal bir ilişki vardır. Böylece dil, doğanın seslerini taklit etmeye yönelik doğal bir insan eğiliminden ortaya çıkmıştır. Gelenekçi teoriye göre ise dil toplumsal bir sözleşmedir. Nesnelerin adları insanların keyfi icatlarıdır. Vahiyci teori, kelimelerin insanlara Allah tarafından hediye edildiğini ve bu nedenle her şeye isim verenin insanlar değil, bizatihi Allah olduğunu öne sürmektedir. Vahiyci ve gelenekçi teorilerinin karşımı olan bir başka teori ise Allah’ın insanlara dilin temellerini vahyettiğini ve böylece insanların birbirleriyle iletişim kurmasını sağladığını, daha sonra ise dilin geri kalanını insanların icat ettiğini savunmaktadır.

Bu teorilerden hangisi ve hangilerini kabul edersek edelim dilin doğal bir gelişim seyri olduğu ve kelimelerin zamanla toplum içinde yeniden tanımlanarak anlamlarının değiştiği bir gerçektir. Kelime anlamlarındaki değişiklikler anlam kayması adı verilen süreçte çeşitli nedenlerle ve çeşitli şekillerde gerçekleşir. Dört yaygın değişim türü genişleme, daralma, iyileşme ve kötüleşmedir. Genelleme veya genişleme, bir kelimenin anlamının önceki anlamdan daha kapsayıcı hale gelmesi sürecidir. Örneğin “yol” kelimesi önceleri “yürünen yer” anlamındayken “yöntem” manasına gelecek şekilde anlam genişlemesine uğramıştır. Genişlemenin tersi, bir kelimenin anlamının daha az kapsayıcı hale geldiği bir tür anlamsal değişiklik olan daralmadır. Anlam daralması, ayrıca uzmanlaşma veya kısıtlama olarak da adlandırılır. Örneğin “erik” kelimesi Türkçede önceki dönemlerde “meyve, gıda ve ağaç” anlamlarına gelirken, günümüz Türkçesinde anlamı daralarak sadece bir meyve çeşidi anlamına indirgenmiştir. “Oğlan” kelimesi de hem kız hem erkek çocukları için kullanılırken şimdilerde sadece erkek çocuklarına has bir kelime haline gelmiştir. Anlam iyileşmesi denilen üçüncü değişiklik türünde bir kelimenin anlamının iyileştirilmesi veya durumunun yükseltilmesi söz konusudur. Burada, “yavuz” kelimesinin kötü anlamından iyi anlamına değişmesi gibi olumsuz kullanım yerini olumluya bırakmaktır. Bunun tam tersi olan anlam kötüleşmesinde ise kelimelerin olumlu anlamları terk edilip olumsuz anlamları tercih edilmektedir. İşçi anlamına gelen “amele”nin aşağılayıcı bir anlam kazanması, canlı anlamında kullanılan “canavar” kelimesinin yırtıcı hayvan anlamına evrilmesi bu duruma örnek olarak verilebilir.


Kelimelerin anlamları sürekli değişiyorsa neden bir dilde kaos çıkmamakta ve bir şekilde birbirimizi anlamaktayız? Cevap, dilin bir sistem olduğudur. Sesler, kelimeler ve dilbilgisi birbirinden ayrı olarak mevcut değildir; dilin bu üç düzeyinin her biri kendi içinde bir sistem oluşturur. Ve olağanüstü bir şekilde bu sistemler sistem olarak değişmektedir. Bir değişiklik aksamayı tehdit ediyorsa, başka bir değişiklik bunu telafi eder; böylece yeni sistem, eskisinden farklı olsa da hâlâ verimli, anlamlı ve kullanışlı bir bütün olur.

Akılda tutulması gereken şey, anlamların bir gecede değişmediğidir. Aynı kelimenin farklı anlamları sıklıkla örtüşmekte ve yeni anlamlar eski anlamlarla birlikte yüzyıllarca bir arada bulunabilmektedir. Dil açısından çok anlamlılık istisna değil kuraldır.

İşte bu noktada dilin kendi kendini düzenleyen, dehası olmayan dâhice bir sistem olduğu unutulmamalıdır. Şimdi başlıktaki soruya çok rahat bir cevap verebiliriz: Hepimiz.

#kelime #anlam #kavram #dil
0
0
0
Kaynakça

Allot, Robin, “The Motor Theory of Language Origin”, Book Guild, 1989.

Botha, Rudolf & Everaert, Martin, “The Evolutionary Emergence of Language: Evidence and Inference”, Oxford University Press. 2013.

Ethnologue, “Languages of the World”, Erişim Tarihi: 04.10.2023, https://www.ethnologue.com/ 

Greene, Lane, “Who decides what words mean”, Aeon, Erişim Tarihi: 04.10.2023, https://aeon.co/essays/why-language-might-be-the-optimal-self-regulating-system 

Karaağaç, Günay, “Türkçenin Dil Bilgisi”, Akçağ Yayınları, 2013.

Weiss, Bernard, “Ortaçağ İslâm Âlimlerinin Dilin Menşei ile İlgili Tartışmaları”, M.Ü. İlâhiyat Fakültesi Dergisi, 25, 2003, 127-135.


BENZER MAKALE
İnsanlar Neden Kravat Takar: Kravatın Öyküsü

İnsanlar Neden Kravat Takar: Kravatın Öyküsü

Hemen hemen her erkeğin dolabında bulunan özel günlerde ya da işe giderken tercih ettiği kravatın tarihi M.Ö....

Baharın Habercisi Adonis Miti

Baharın Habercisi Adonis Miti

Yunan mitolojisinde “Adonis Miti” olarak bilinen, doğadaki ölüm ve yenilenmeyi sembolize ettiği kabul...

Mükemmelliğin Sembolü: Yin Yang

Mükemmelliğin Sembolü: Yin Yang

Birbirine dolanan siyah ve beyaz iki yarım dairenin, her iki tarafında zıt renklerden bir nokta bulunan Yin-Yang sembolü...

Renklerin Tarihi: Mavi Rengin Arayışı

Renklerin Tarihi: Mavi Rengin Arayışı

Maviyi yaygın bir renk olarak düşünmek doğaldır. Mavi, gökyüzü ve okyanus ile ilişkilendirilir....

Duygu ve Gösterişli Güzelliğin Sanata Yansıması: Barok

Duygu ve Gösterişli Güzelliğin Sanata Yansıması: Barok

Barok kelimesi Portekizce “tam yuvarlak olmayan şekilsiz inci” anlamına gelen “barroco” kelimesinden...

Dünyanın En Küçük Ülkesi Vatikan

Dünyanın En Küçük Ülkesi Vatikan

Vatikan, 44 hektarlık bir yüz ölçümüne sahip olması nedeniyle dünyanın en küçük...

Sâmerrâ Ulu Camii ve Koni Biçimli İlginç Minaresi

Sâmerrâ Ulu Camii ve Koni Biçimli İlginç Minaresi

Samarra Ulu Camii, Irak'ın Samarra şehrinde bulunmaktadır ve Sâmerrâ 'da bulunan en önemli tarihi...

Bir Ramazan Geleneği: Hurmalar

Bir Ramazan Geleneği: Hurmalar

Hurma palmiyesi olarak bilinen büyük bir ağaçta yetişen hurma dünyanın en tatlı meyvelerinden biridir....

Antik Mısır’ın Sınırları Aşan “Ankh” Sembolü

Antik Mısır’ın Sınırları Aşan “Ankh” Sembolü

“Ankh” sembolü, “yaşamın haçı, hayatın sembolü” olarak bilinmekte ve düz bir...

İslam'ın İkinci Büyük Buluşması: Bishwa Ijtema

İslam'ın İkinci Büyük Buluşması: Bishwa Ijtema

Bishwa Bengalce "dünya", ijtema ise Arapça 'içtima' yani "toplantı" anlamına gelir. "Dünya...

ANASAYFA
RASTGELE
KATEGORİLER
POPÜLER
EN YENİLER